7 Nisan 2015 Salı

Deniz'in Mucizesi

Nikahıma tam 3 gün vardı :))
Bir doğum mucizesi anlatmaya başlarken kullanılacak en son cümle bu belki... Ama zaten hayat böyle bir şey değil mi? En kurulmayacak cümleler ile başlatmıyor mu hikayemizi?
Bu sefer de Derya Hanım ile Deniz'in hikayesini kattım hikayeme çünkü gerçekten nikahıma 3 gün vardı. Ben yine elimde makinem, yeni bir mucizeye tanık olmak için hastanedeydim.
O gün sabah, doğa da bize bir oyun oynamış, her yeri karla doldurmuştu. Sabah perdeyi açtığımda gördüğüm manzara bembeyazdı. Ama Deniz'in de kısmeti buydu... Doğa, ona muhteşem bir hediye vermişti aslında...
Sezaryenle katılacaktı Deniz aramıza. Bu yüzden yer ve saatimiz belliydi. Tam da doğru zamanda buluşmuştuk Derya Hanım ve Çağlar Beyle. Derya Hanım, gayet sakin ve soğukkanlı bir şekilde minik mucizesine kavuşacağı saatleri bekliyordu. Heyecanlı olup yerinde duramayan Çağlar Beydi. Bütün işlemler boyunca ve ameliyathanede hiç yerinde duramadı sevgili babamız. Karmakarışık olmuştu bütün duygular...
Ve beklenen an geldi ve Deniz de kendi mucizesini yaratarak anne ve babasına sağsalim kavuştu. İlk çığlık, ilk gözyaşları, ilk nefesler, ilk buluşma, ilk koklaşma... Bütün güzel ve mucizevi anlar birbirini takip edip akıp gitti.
Dışarıda bizi büyük bir hayran kitlesi bekliyordu. Herkes, merakla Deniz ile tanışmak istiyordu. Çağlar Bey, ameliyathaneden çıkana kadar eşini bir an yalnız bırakmamıştı. Çünkü Deniz bebeğin emin ellerde olduğunu biliyordu.
Tam bir mutluluk tablosu gibiydi herşey. Bana sadece bu mucizeye tanıklık etmek ve deklanşöre basmak kalıyordu. İçimdeki nikah heyecanı yerini Deniz'in mucizesine bırakmıştı. Beni kendi mucizemden alıp kendi mucizelerine katmışlardı. Bana da bir mucize vermişlerdi.
Hoş geldin minik Deniz yeni hayatına... Anne ve babanla sonsuz gülücükler getirsin nefeslerin sana... Sevgimle...