Bir Pazar sabahı, telefonum erkenden çaldı. Hayırdır diye
geçirdim içimden, telefonun diğer ucunda sıkıntılı bir ses vardı. Uyku
sersemliğimi üstümden attıktan sonra sesi tanıdım; Burcu Hanım doğum sürecine
girmişti. “Ama daha zaman vardı” diye geçerken aklımdan yataktan fırladım.
Aslında bütün normal doğumlarda kurduğum bir cümledir bu; “Ama daha günü
gelmemişti…”
Yarım saat içinde hastanedeydim ancak daha önce hiç
görmediğim bir anne adayı, az sonra karşılaşacağım mucize beni biraz tedirgin
ediyordu. Odalarına çıktığımda karşılaştığım manzara; acı çeken bir anne, ondan
daha fazla acı çeken bir baba ve ben artık gelmek istiyorum diyen bir bebekti.
Genellikle normal doğumlar 3-4 saat içinde gerçekleşirdi ancak bu kez kızımız
biraz inatçı çıkmıştı. Burcu Hanım, tam 7 saat boyunca sancı çekti. Fotoğraf
makinesini bir kenara atmış, fotoğrafı falan unutmuş, onu rahatlatmaya
çalışıyordum. Ama hiçbirşey onun acısını dindiremezdi, bunu bilmek bir insanın
yaşayacağı en büyük çaresizliklerden biriydi şüphesiz.
Ve nihayet Ela gelmeye karar verdiğinde Burcu Hanım’ın artık hiç hali kalmamıştı. Yarım saatlik son bir çabadan sonra minik kızı, Burcu Hanım’ın kucağındaydı. Ve saniyeler önceki sancının, çığlıkların yerini sıcacık gülücükler ve gözyaşları almıştı. Ben de derin bir nefes almıştım.
O gün Burcu Hanım, bana anneliğin nasıl bir mücadele, nasıl bir azim ve nasıl bir emek olduğunu gösterdi. Asıl mucize belki Ela’ydı ama bu mucizenin baş kahramanı Burcu Hanım’dı. 7-8 saat boyunca hiç pes etmeden, bir an bile vazgeçmeden öyle büyük acılara göğüs germişti ki Ela bebek çok şanslıdiye geçirdim içimden. Ciğerinden, yüreğinden, etinden koparıp minik meleğini almıştı kucağına…
Çekimler bitip eve dönerken tek bir şey vardı aklımda: Annelik, biz kadınlara verilmiş en büyük mucizeydi…
Bir arkadaşımın iletisiyle gördüm blogunu. Ben de fotoğraf çekiyorum ama doğum fotoğrafı çekmek yapamayacağım bir daldır:) Çok güzel olmuş iki çalışman da.
YanıtlaSilTebrikler...
Güzel sözleriniz için ben teşekkür ederim. Sevgiler...
YanıtlaSilTebrik ederim, çok güzel...
YanıtlaSilFunda Ayşegül ONUR
Teşekkür ederim :)
YanıtlaSilO gün seni ilk defa gördüm fakat o kadar samimiydin ki sanki uzun zamandır tanıyor gibiydim. Ailelerimizden kimse yoktu yanımızda İbrahim ve ben çok şaşkın endişeli ve ne yapacağımızı bilemez haldeydik ama telkinlerin ve desteğinle bize kimseyi aratmadın. O gün ailemizin bir parçası da sen oldun.Hayatımın en güzel ve unutulmaz gününü o kadar güzel resimledin ki sana ne kadar teşekkür etsem azdır. Yazını okuduğum da da çok ama çok duygulandım, çok güzel şeyler yazmışsın bizim için gözlerim doldu... Samimiyetin yüreğine, fotoğraflarına ve yazına da yansımış. İyi ki o gün bizimleydin.Emeğine sağlık..
YanıtlaSilHerşey için teşekkür ederim.
İşte bu sözler benim için dünyadaki en büyük hediye. Öyle çok duygulandım ki anlatamam. Hislerimiz karşılıklı, siz de benim dünyamın bir parçası oldunuz, sonsuza kadar... Herşey için teşekkürler :)
YanıtlaSil