24 Eylül 2012 Pazartesi

Burcu & Ela Kerim: Mutluluk


Bir Pazar sabahı, telefonum erkenden çaldı. Hayırdır diye geçirdim içimden, telefonun diğer ucunda sıkıntılı bir ses vardı. Uyku sersemliğimi üstümden attıktan sonra sesi tanıdım; Burcu Hanım doğum sürecine girmişti. “Ama daha zaman vardı” diye geçerken aklımdan yataktan fırladım. Aslında bütün normal doğumlarda kurduğum bir cümledir bu; “Ama daha günü gelmemişti…”

Yarım saat içinde hastanedeydim ancak daha önce hiç görmediğim bir anne adayı, az sonra karşılaşacağım mucize beni biraz tedirgin ediyordu. Odalarına çıktığımda karşılaştığım manzara; acı çeken bir anne, ondan daha fazla acı çeken bir baba ve ben artık gelmek istiyorum diyen bir bebekti. Genellikle normal doğumlar 3-4 saat içinde gerçekleşirdi ancak bu kez kızımız biraz inatçı çıkmıştı. Burcu Hanım, tam 7 saat boyunca sancı çekti. Fotoğraf makinesini bir kenara atmış, fotoğrafı falan unutmuş, onu rahatlatmaya çalışıyordum. Ama hiçbirşey onun acısını dindiremezdi, bunu bilmek bir insanın yaşayacağı en büyük çaresizliklerden biriydi şüphesiz.



Ve nihayet Ela gelmeye karar verdiğinde Burcu Hanım’ın artık hiç hali kalmamıştı. Yarım saatlik son bir çabadan sonra minik kızı, Burcu Hanım’ın kucağındaydı. Ve saniyeler önceki sancının, çığlıkların yerini sıcacık gülücükler ve gözyaşları almıştı. Ben de derin bir nefes almıştım.




O gün Burcu Hanım, bana anneliğin nasıl bir mücadele, nasıl bir azim ve nasıl bir emek olduğunu gösterdi. Asıl mucize belki Ela’ydı ama bu mucizenin baş kahramanı Burcu Hanım’dı. 7-8 saat boyunca hiç pes etmeden, bir an bile vazgeçmeden öyle büyük acılara göğüs germişti ki Ela bebek çok şanslıdiye geçirdim içimden. Ciğerinden, yüreğinden, etinden koparıp minik meleğini almıştı kucağına…

Çekimler bitip eve dönerken tek bir şey vardı aklımda: Annelik, biz kadınlara verilmiş en büyük mucizeydi…

 
 

 

 

6 yorum:

  1. Bir arkadaşımın iletisiyle gördüm blogunu. Ben de fotoğraf çekiyorum ama doğum fotoğrafı çekmek yapamayacağım bir daldır:) Çok güzel olmuş iki çalışman da.
    Tebrikler...

    YanıtlaSil
  2. Güzel sözleriniz için ben teşekkür ederim. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Tebrik ederim, çok güzel...
    Funda Ayşegül ONUR

    YanıtlaSil
  4. O gün seni ilk defa gördüm fakat o kadar samimiydin ki sanki uzun zamandır tanıyor gibiydim. Ailelerimizden kimse yoktu yanımızda İbrahim ve ben çok şaşkın endişeli ve ne yapacağımızı bilemez haldeydik ama telkinlerin ve desteğinle bize kimseyi aratmadın. O gün ailemizin bir parçası da sen oldun.Hayatımın en güzel ve unutulmaz gününü o kadar güzel resimledin ki sana ne kadar teşekkür etsem azdır. Yazını okuduğum da da çok ama çok duygulandım, çok güzel şeyler yazmışsın bizim için gözlerim doldu... Samimiyetin yüreğine, fotoğraflarına ve yazına da yansımış. İyi ki o gün bizimleydin.Emeğine sağlık..
    Herşey için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  5. İşte bu sözler benim için dünyadaki en büyük hediye. Öyle çok duygulandım ki anlatamam. Hislerimiz karşılıklı, siz de benim dünyamın bir parçası oldunuz, sonsuza kadar... Herşey için teşekkürler :)

    YanıtlaSil