5 Ağustos 2014 Salı

Uzaklardan Gelen Mucize: Erkin Bebek

Bazen, insan suretine bürünmüş bilgeler girer hayatımıza... En zor anımızda, en çaresiz olduğumuzda dillerinden/yüreklerinden dökülen kelimelerle ışık tutarlar yolunuza... Serap da benim hayatıma gönderilmiş bilgemdi benim... Taa üniversite yıllarımdan... Bir köşede oturmuş Cumhuriyet gazetesini okuyup, çok sevdiği Eti Kakolu bisküvisini yerkenki hali hiç gitmez gözümün önünden... Bir de verdiği öğütlerle yüreğime asılı kalmış sözcükleri hiç silinmez belleğimden... Şimdi ne zaman bir bilgeye ihtiyaç duysam yüreğim sızlar... Ha bir de Kakaolu bisküvi yediğimde :)





Serap, çok uzun zamandır Rusya'da yaşıyor. Seçtiği yol, onu oraya, benden/bizden uzağa sürükledi. Mutluluk denen şey onu orada yakaladı. Üzgündüm, çünkü yollar girmişti aramıza. Mutluydum çünkü onun mutlu olduğunu biliyordum. Çoğu zaman görüşemesek de yüreğim, yüreğinin yanındaydı...

Sonra bir gün mutluluğuna mutluluk ekledi Serap. Düğününe gittim. Sonra bir gün mutluluğuma mutluluk ekledi Serap. Bana bir kuzu verdi. Adı Erkin. Henüz göremedim Erkin'i. Malum uzaklıklar işte. Ama hiç eksik etmiyor Serap, canım Erkin'i hayatımdan... İyi ki de etmiyor, ben bilmeden büyüyüversin istemem çünkü.

Bilgemin gözleri bambaşka bakıyor şimdi. Garipsiyorum çünkü onu daha önce öyle bakarken hiç görmemiştim. Ama bu minik mucizenin, onun bilgeliğine bilgelik kattığından öyle eminim ki. Annelik denen o yakıcı, o kavurucu, o tutku dolu şey akıyor şimdi onun damarlarında... Öyle ki kilometrelerce öteden sarıp sarmalıyor beni, onun bu hali, gülen gözleri... Öyle güzel, öyle iyi bir anne var ki şimdi karşımda... Bütün sözcükler anlamını kaybediyor... Sadece Erkin kalıyor geriye... Bir de yaşanmış yıllar...

Bilge insanım, Serap'ım... Bilgeliğin için, Erkin için, o yıllar için sana ne desem az kalır, bilirim... Sana ancak Erkin'li yıllar dileyebilirim :)

Sizi göreceğim zamanı dört gözle bekliyorum... Özlemle ve sevgimle...    

  

3 yorum: