9 Eylül 2013 Pazartesi

Annesinin Birtanesi: Efe Bebek

Normal doğumlar beni her zaman biraz daha fazla heyecanlandırır. Onca saat çekilen sancı, sabırsız bekleyiş ve sonunda bütün bunlara değen mutlu son. Birkaç saat önceki acılı, tedirgin bakışların yerini mutlu, gülen yüzler alıverir bir anda. Çekilen derin "oh"lar...
Arzu Hanım'ın doğumu da bana bunları yaşatan doğumlardan biriydi. Gece yarısından beri sancı çekiyordu, saatler öğleden sonrayı gösteriyordu, artık gücü tükenmek üzereydi ama bebeği için güçlü olması gerektiğini biliyordu. bu yüzden canını dişine takmıştı, pes etmiyordu. Bir insan, böylesi bir acıya canından bir parça olan bebeği dışında başka ne için katlanmayı göze alırdı ki?
Ve sonunda, son kalan güç kırıntıları ile bebeğini kucağına aldı. Ve çekilen onca ağrı, onca eziyet bir an içinde buhar olup uçmuştu. Anneliğin nasıl bir şey olduğunu bir kez daha gördüğümde gözlerim dolmuştu benim de...
Babası da bir makasla, oğlunu 9 aydır annesine bağlayan bağı kesmişti...
Efe bebek, adı gibi efeydi :) Annesini çok yormuştu ama sonunda ait olduğu yerde, sevgi ve güven dolu kollardaydı. Onu çok seven, kocaman ailesine kavuşmuştu. Edilen dualar, cevaplarını bulmuştu.
Bana da "Hoş geldin Efe, hoş geldin..." demekten başka bir şey kalmamıştı :)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder