16 Haziran 2014 Pazartesi

Dila'nın Mucizesi


Hayat, kimi zaman insandan birşeyleri alır götürür ama çoğu zaman da insana bir sürü şey ekleyip onu çoğaltır, zenginleştirir. Bu, hayatın insandan özür dileme biçimidir bence... Geçen bunca zamandan sonra en sevdiğim şey, miniklerimin büyümelerine tanık olmaktır... Onların büyüyüp değiştikçe hayatıma eklendiklerine, beni zenginleştirdiklerine inanırım.  İlk adımları, ilk sözcükleri, bütün ilkleri kazınır belleğime, silinmemek üzere... Bir mucizedir gördüğüm şey, mutlu olurum...

Dila da hayatın bana getirdiği en güzel mucizelerden birisi... Şimdi 2 yaşında artık... Doğumunda olamadım ama sonrasında çoğu zamanımızı birlikte geçirdik; ilk gülüş, ilk yürüyüş, ilk düşüş, hepsine tanık oldum... Ailemin bir parçası artık...  Ve iyi ki de öyle...

Dila'yı aileye alıp da anne-babasını almamak olmaz; ki sevgili Seren ve Gökhan (abi) da hayatımda çoktan yerlerini almış, varlıklarıyla beni mutlu eden iki muhteşem insan...

Bebekleri, ilk kucağıma aldığımda anneler hep tedirgindir. Sonuçta ben onlar için bir yabancıyımdır, bebeklerinin belki canını acıtırım diye düşünürler, belki ağlar gözlerinden bile sakındıkları bebekleri... Bunu, istisnasız bütün annelerde yaşamışımdır... Bir şey söylemeseler de gözlerinde görürüm korkularını... Seren de farklı davranmamıştı... Dila'yı ilk kucağıma aldığımda, fotoğrafını çekmek için kıyafetlerini çıkardığımda Seren diken üstündeydi... Ancak zaman geçtikçe Dila'yı bana gözü kapanır güvenir oldu. İşte bu güven, benim için dünyalara değer... Çünkü Dila, Seren'in dünyadaki en kıymetli varlığı, yaşam nefesi, soluk alıp verişi... Bu yönüyle harika bir anne Seren...

Bana Dila'nın mucizesine tanıklık etme şansı verdikleri için Seren ve Gökhan Abi'ye çok teşekkür ederim... Ve tabi, beni onlara doğru sürükleyip aileme katan o çok özel rüzgara da :)

Sevgimle... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder